Aylardır, hatta senelerdir neredeyse hemen her gün başınız ağrıyor! Defalarca beyin tomografisi ya da beyin emarı çektirdiniz fakat sonuçlar hep düzgüsel çıkıyor… Antidepresanlar başta olmak üzere kullanmadığınız baş ağrısı ilacı kalmadı… Üstelik ağrı kesicileri artık hemen hemen her gün kullanmaya başladınız! Ama yeniden de baş ağrılarınız geçmiyor, hatta giderek daha da artıyor…

‘Başım ağrır’ korkusu ile plan yapamıyor, tatile çıkamıyor hatta konuk bile kabul edemiyorsunuz… Eşinize, çocuklarınıza ve yakınlarınıza artık ‘başım ağrıyor’ demeye utanır hale geldiniz… Çevrenizdekilerin size ‘tekrar mi başın ağrıyor?’ demesinden de artık fena biçimde sıkılıyorsunuz! Belki de başvurduğunuz esenlik merkezlerinde size ‘meydana getirecek bir şey yok’ yahut ‘tamamen ruhsal’ benzer biçimde laflar söylenmesi ümidinizi iyice yitirmenize niçin oluyor… Yaşamınızın kabusa dönmüş olması şöyle dursun, romantik olarak da kendinizi iyi hissetmiyorsunuz. Boyun ağrıları, sırt ağrıları, uyku bozuklukları benzer biçimde bir oldukca sorun da üstüne eklendikçe ekleniyor….

Peki bir yaşam bu şekilde geçer mi? Elbette geçmez! Öyleyse bu durumdan kurtulmak olası mü?Elbette mümkün!******

1. BAŞ AĞRISININ NEDENİ VE TİPİ DOĞRU BELİRLENMELİ

Hemen belirletelim ki bütün baş ağrılarının yüzde doksanı migren benzer biçimde, tansiyon tipi baş ağrısı benzer biçimde ‘beynin kendi ürettiği’ baş ağrılarıdır…
Sadece yüzde onu beyin tümörü, anevrizma veya başka hastalıklara bağlı olarak ortaya menfaat…
Hormon bozukluklarından akciğer rahatsızlıklarına, uyku bozukluklarından romatizmal hastalıklara vaskülitlere kadar pek oldukça rahatsızlık da baş ağrısı sebebi olabilir!
Bu nedenle baş ağrısının başka sebeplere bağlı olup olmadığının gösterilmesi icap eder!

2. AĞRI KESİCİ AŞIRI KULLANIMI VARSA GİDERİLMELİ

İster migren, ister tansiyon tipi baş ağrısı olsun ‘geçmeyen baş ağrılarının’ tedavisinde ‘ağrı kesici aşırı kullanımı’ mutlaka sorgulanmalıdır.
Çünkü ‘ağrı kesicileri aşırı kullanmak baş ağrısını kronik günlük hale getiren’ önemli bir nedendir!Ayırca ağrı kesicileri kesmeden yapılacak tedaviler ekseriya başarısız olacaktır! Bu nedenle ağrı kesiciler kesinlikle kesilmeli!
‘Ben ağrı kesici almadan durmam ki!’ dediğinizi duyar gibiyim!
Oysa deva kesme döneminde ‘arındırma tedavileri,’ GON bekletme benzer biçimde sinir blok şekilleri ve öteki geçiş periyodu tedavileri ile bunu rahatça başarmak mümkündür…

3. DOĞRU KORUYUCU TEDAVİLER SEÇİLMELİ

Baş ağrılarında atakları önlemek amacıyla antidepresanlar, bazı epilepsi ilaçları, kalp ilaçları, kanal blokerleri benzer biçimde tedaviler kullanılır.
Kimin hangi ilacı, hangi dozda ve sürede kullanacağı baş ağrısı tipine ve kişinin tıbbi, biyolojik ve sosyal özelliklerine gore değişecektir.
Geçmeyen baş ağrısı olan bir hastada, ferdin baş ağrısı tipi ve tıbbi özellikleri göz önüne alınarak doğru koruyucu tedavi seçeneğini ehil dozda ve müddette alınıp alınmadığı kesinlikle değerlendirilmelidir.

4. TOKSİN UYGULAMALARI

Geçmeyen baş ağrıları özellikle ‘kronik migrene’ veya ‘ağrı kesici aşırı kullanımına’ bağlı ise botulinum toksin uygulamaları hastaların kronik döngüden çıkmasında oldukça etkili, güvenli ve FDA onaylı bir tedavi yöntemidir.
Yan tesirleri ilaçlara göre yok denecek kadar azdır!Ancak kesinlikle müsait dozda ve müsait teknikle uygulanması şartıyla…

5. SİNİR BLOKAJLARI

Özellikle migrende, küme baş ağrısında, ağrı kesicilerin kesilme dönemlerinde ‘tekrarlayan sinir blokajları’ bu devrin rahat geçirilmesini sağlamakla beraber baş ağrısı ataklarını önleyici yöntemlerdir.Pek oldukça sinir blokaj yöntemi vardır ve bir bir çok klinik ortamında süratli, pratik ve emin bir biçimde uygulanabilir.

6. KURU İĞNE TEDAVİSİ, TETİK NOKTA ENJEKSİYONLARI, AKUPUNKTUR

Bir fazlaca kronik baş ağrısında kafatası etrafında, boyun, omuz ve sırt bölgesindeki kaslarda kırılgan kas bantları ve tetik noktalar bulunmaktadır.
Bunların kuru iğne tedavisi, tetik nokta enjeksiyonları ve akupunktur gibi yöntemlerle giderilmesi baş ağrılarını fazlaca azaltmaktadır.
Ancak bu yöntemleri ‘tek başına tedavi’ olarak görmekten çok ‘tamamlayıcı tedavi’ olarak görmek daha doğru olacaktır.